Söke'ye bağlı Karakaya köyünde yürütülen maden çalışmalarının çevreye zarar verdiğini ileri süren çevreciler ve doğaseverler önlem alınması çağrısında bulundu.
Söke'nin güneyinde, Beşparmak Dağları'nın kuzeyinde kapkara kayaların içinde yer alan ve engebeli bir arazide kurulmuş olan Karakaya köyünde yaklaşık 30 yıl önce hayvan sırtında başlayan maden çalışmalarının geniş bir alana yayılması tartışma yarattı.
Bölgede inceleme yapan Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğasevenler Derneği (EKODOSD) tarafından hazırlanan rapor, tarihi ve doğal güzellikleri ile ön plana çıkan bölgeyi büyük bir tehlikenin beklediğini gözler önüne serdi. EKODOSD'un tüm yetkilileri göreve çağıran açıklamasında şöyle denildi: "Açık işletme yöntemiyle ve iş makineleriyle kuvars madeni çıkarılan ocakta, dev kayalar delme, patlatma, kırma ve öğütme işlemleri yapılarak, ağır tonajlı kamyonlara yüklenerek Karakaya köyünün içinden geçerek
götürülmektedir. Bir yandan eşi benzeri bulunmayan dev gnays kayalar yok olurken, diğer yandan bölgenin eşsiz doğası yok edilmektedir. Burada yapılan açık madencilik faaliyetleri, bölgenin muhteşem doğal dokusunu yok etmekte, yüzeyi yeraltı suyunu, toprağı ve bitki örtüsünü kirletmekte, çıkan tozlar sorunları daha kötü bir hale getirmektedir. Karakaya köylüleri yayladaki hayvanların yanına gitmek ve ürünlerini toplamak için tek yol olan madenin yanından geçen yolu kullanmaktadır. Her seferinde de
hem köylerini hem de kendilerini beyaza boyayan bu tozu yutmak zorunda kalmaktadır."
EKODOSD'un yetkilileri göreve çağıran açıklamasında, madenden çıkan kumların yağmurla birlikte köy yerleşiminin içine kadar geldiği belirtildi.
Kumlar yoğun olarak köy içindeki bir evi kapatmaya başlayınca, maden firması tarafından evin avlusuna bir duvar çekildiği belirtilen açıklamada şöyle denildi: "Son yıllarda her tarafı kaplayan maden kumları geçtiği alandaki zeytin ağaçlarını kurutmaktadır. Maden ocağının faaliyetleri çevresindeki insan, hayvan ve bitkilerin yaşamlarını son derece olumsuz etkilemekte olduğu görülmektedir. Maden ocağının kurulmuş olduğu yıldan bugüne kadar, Karakaya köyündeki insanlar üzerinde sağlık açısından ne tür etki
yaptığı hiç araştırılmamıştır. Araştırılsa ne tür hastalıkların çıkacağını bilmeyen köylüler "biz tozları, madenciler paraları yiyor" demektedir."
Bu arada, maden olmadan önce dere yataklarına karpuz, domates, börülce eken köylülerden biri "Artık o günler geride kaldı, şimdi maden kumunda sadece kaşaklar çıkıyor, onları da inekler yemiyor" şeklinde konuştu. Bir diğer köylü, "Maden ocağından gelen toz ve kumlar, buradaki insanların yaşamasına imkan vermeyecek şekilde, yaşam alanlarını sürekli daraltmaktadır" dedi.
TARİH KAYNAĞI
Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğasevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü de, Karakaya köyünün hemen üzerinde korumasız bir şekilde bulunan büyük kayaların dinamitlerle patlatılarak, dev kraterler açılmakta, insan sağlığını, doğal bitki örtüsünü olumsuz etkileyerek, eşsiz güzellikteki tabiatta görüntü kirliliği oluşturduğunu söyledi.
Patlatılan kayaların altında ne olduğu bilinmeden madencilik faaliyetleri yapıldığına dikkati çeken EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, şöyle konuştu: "Sadece doğası değil, binlerce yıldır süregelen uygarlıkların izlerinin bulunduğu bu coğrafyada, keşfedilmeyen bulguların sayısını bilen yok. Beşparmak Dağları, Unesco'nun kültürel Miras Listesi'ne girebilecek nitelikte özelliklere sahip bir yer. Bu dağda, binlerce yıl önce büyülü törenlerin yapıldığı kutsal alanlar, mitolojik efsaneler ve benzersiz tarihi
bulgular yatmaktadır. EKODOSD'un onursal üyesi olan Berlin Alman Arkeolojisi araştırmacılarından Dr. Anneliese Peschlow'un, bu coğrafyada bulduğu tarih öncesi kaya resimleri, tüm dünyada örnekleri bulunan kaya resim sanatı içerisinde benzersizdir. Bu prehistorik döneme ait insan resimleri Anadolu'nun tarih öncesi arkeolojisi konusunda, yakın dönemde yapılan en büyük keşiflerden biri olma özelliğine sahiptir."
Karakaya köyü civarının bu kaya resimlerinin en yoğun olduğu alanlardan biri olduğunu anlatan Sürücü, şöyle konuştu: "Tespit edilen ve bilinmeyen birçok resimlerin olduğu kayalar korunmasız olup, maden çalışmalarında her an yok olması muhtemeldir. Dr. Anneliese Peschlow'un yıllarca en büyük çekincesi, bu resimlerin maden çalışmalarında yok edilebilir korkusu olmuştur. Yapılan araştırmalarda her an tarihi yeni bulgular çıkmaktadır. Bölgedeki madencilik faaliyetleri bu değerlerimizin kaybolmasına neden olacaktır. Belki madenciler kazanacak ancak doğa ve tarih yok olacaktır."
OKULUN MÜZE OLMASI KARARI
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, Karakaya köyü ve civarındaki doğal ve kültürel kaynakların korunması ve tanıtılması amacıyla, Aydın İl Genel Meclisi'nin köyde atıl vaziyette bulunan ilkokulun restoresinin yapılarak doğa ve tarih müzesi niteliğinde bir ziyaretçi tanıtım merkezine dönüştürülmesiyle ilgili bir karar aldığını hatırlattı. Bahattin Sürücü, bu kararın önemli değerlerin korunması ve yöre insanının ekonomik anlamda yarar sağlaması açısından son derece olumlu olduğunu söyledi. Ekonomisi çok zayıf
ve gelir seviyesi oldukça düşük olan yöre insanının geleceğine, bölgede yapılacak ekoturizm etkinliklerinin olumlu yönde katkı sağlayacağını anlatan EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, ktır. Ancak burada yapılan madencilik faaliyetleri bölgede düşünülen şunları söyledi: "Karakaya köyünde yaşayan insanların sağlığı, doğal yapının bozulmaması ve kültürel değerlerin yok olmaması için, madencilik faaliyetleri tekrar gözden geçirilmeli. Büyük bir hırsla ve hızla yok olan doğal ve kültürel kaynaklarımızın geleceği ve yok oluşu için mutlaka bir şeyler yapmalı."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.