Saadet Partisi Uşak İl Başkanı İbrahim Dağgezen, Türkiye’nin son dönemlerde ikinci bir mülteci akınına uğradığını ve bunun sonuçlarının olumsuz olacağını söyledi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Saadet Partisi Uşak İl Başkanı İbrahim Dağgezen, “Son günlerde gündemimizi en çok meşgul eden meselelerin birisi mülteciler konusudur. Ne yazık ki iktidar ve birtakım muhalif kimseler bu konuda iyi bir sınav verememektedirler. Hemen belirtmek istiyorum ki iktidarın Suriye ve Afganistan politikalarını eleştirmek başka, Suriyelileri ve Afganları eleştirmek başka şeylerdir. Bu konuda ülkemizde ciddi bir kafa karışıklığı var, kimisi hemen mültecileri göndereceğiz diyor, kimisi AB ile anlaşma yapacağız diyor. Bu konu bir bütündür. Bu, Ortadoğu’yu karıştırmak isteyenlerin projesi… İktidarlar bu projeye alet oldukları için bu sıkıntılar yaşanıyor” dedi.
BOP ADI ALTINDA BÜYÜK İSRAİL PROJESİ SÜRÜYOR
“Bu projenin adı Büyük Ortadoğu Projesi olabilir ama aslen Büyük İsrail Projesi sürdürülmektedir” diyen Saadet Partisi Uşak İl Başkanı İbrahim Dağgezen, şöyle konuştu: “Türkiye bugün mülteciler konusunda, geriye göç, entegrasyon, sınır güvenliğini koruma hususlarında ne yazık ki sınıfta kalmıştır. Fakat bunun faturasını yerini yurdunu savaştan kaçarak gelen garibanlara kesmek, onlardan hınç almak doğru değildir. Burada yapılması gereken başlıca çalışma; Türkiye’de toplumsal bir uzlaşı sağlanması ve herkesin mutabık kalacağı bir yol haritası çıkarılması açısından siyasi partiler başta olmak üzere, göç uzmanları, sosyologlar, tarihçiler ve konuya dair uzmanlığı olan tüm alanlarda yetkin isimlerden bir Göç Komisyonu kurulmasıdır. Akabinde çok ciddi mütalaalar sonucu kısa ve uzun vadeli göçmen politikası ve planlarının belirlenmesi gerekmektedir.” Son zamanlarda gündemi meşgul eden bir başka konunun da şiddet olduğunu ifade eden Dağgezen, toplumsal patlamaların patlak verdiğini dile getirdi. Saadet Partisi Uşak İl Başkanı İbrahim Dağgezen, “Bir süre öne yine genç bir kızımız vahşi bir cinayete kurban gitti. Ondan önce sağlık çalışanları sık sık şahit olduğumuz gibi yine şiddete maruz kaldı. Sadece bu iki örnekle sınırlı kalmayan yüzlerce şiddet olayı göstermektedir ki şiddete karşı daha etkin bir mücadele yürütülmelidir. Şiddet yalnızca failin olayı gerçekleştirdiği anda ortaya çıkmaz. Şiddet failin çocukluğunda, büyüdüğü sosyal çevrede şekillenir. Bu nedenle eğitim sistemimizden başlayarak yeni bir mücadele tarzı benimsemeliyiz. Şiddete karşı mücadele bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalı ve şiddeti ortaya çıkaran ekonomik, sosyal, kültürel etmenler dikkate alınarak yeni bir bakış açısı ortaya konulmalıdır. Bu konuda öncelikle komisyon kurulmalı; akademi dünyasından, sivil toplum kuruluşlarından, eğitim camiasından ve toplumun diğer kesimlerinden tarafları bir araya getirerek şiddeti ortaya çıkaran etmenleri, şiddeti yaratan eğilimleri araştıracak bir mekanizma inşa edilmelidir. Bunun yanında şiddetin önüne geçecek caydırıcı cezai müeyyideleri içeren, şiddeti de yöneldiği taraflara göre ayırmayan bütüncül bir şiddetle mücadele yasası çıkarılması gerekiyor. Burada şu hususa da dikkat çekmek istiyorum; siyasiler olarak bizlerin ifadeleri çok önemli. Biz, insanları sükunete davet edeceğimize halkı tahrik etmeye kalkarsak o zaman fecaat büyür, müsebbibi de siyasiler olarak biz oluruz. Biz Saadet Partisi olarak bu konuda sorumluluk almaya ve elimizden geleni yapmaya hazırız ve şiddeti önleyecek her türlü adımın da yanında olacağımızı şimdiden belirtmek isteriz” dedi. Saadet Partisi Uşak İl Başkanı İbrahim Dağgezen, “Bugün şüphesiz Türkiye’nin saymakla bitmeyecek dertlerinden birisi de ekonomidir. Ne yazık ki ekonomimiz hiç iç açıcı değil. Bu kürsüden defalarca bunu dile getirdik ama iktidar kulaklarını tıkamış bizim sesimize. Onun için biz bağıracağız, sesimizi yükselteceğiz, vatandaşımızın problemlerini iktidara iletmeye çalışacağız. Vatandaş da şunu unutmamalı, kendisinin verdiği oyla bugün iktidar iş başında. Bu sebeple herkes doğru karar vermeli, karar doğru verilmezse netice doğru çıkmaz. Ülkemiz her alanda tıkandığı gibi ekonomide de son derece ciddi bir tıkanmanın içerisindedir. Her şeyin ateş pahası olduğu, milletin geçinemediği çok sert bir sürecin içerisindeyiz. İnsanımızın tenceresi kaynamıyor. Neden? Çünkü iktidarın ekonomi politikası yanlış… Faizci kapitalist ekonomik anlayış ile üretmeden tüketmeye dayalı, parayı betona gömen zihniyet ile Türkiye kalkınamaz. Üç konu üzerinde sürekli durduk; yolsuzluk kalkacak, israf duracak, rüşvete geçit verilmeyecek. Bunlar olmadıkça ülkemiz kalkınamaz. Bakınız; bunun için bazı örnek rakamları size aktarmak istiyorum? Borç – faiz - borç sarmalı hız kesmeden devam ediyor… Hazinenin ağustos ayında toplam 16,5 milyar lira ödemesi var. Bu ödemenin 10,9 milyar lirası iç borçtur ve iç borç ödemesinin 8,5 milyar lirası faizdir. Dış borç ödemesi ise 5,6 milyar liradır. Bunun da 4,3 milyar lirası faiz ödemesidir. Hazine ağustos ayındaki 10,9 milyar TL’lik iç borcu ödeyebilmek için 16 milyar TL’lik borçlanma yapılacağını ilan etmiştir... Biz Milli Görüş olarak, Saadet Partisi olarak bu düzenin karşısındayız. Faiz çarkının dişlileri arasında bu milletin ezilmesine razı değiliz. Çünkü faiz zulümdür. Faiz, çalışan insanın hakkına tecavüzdür. Faiz demek, üretmeyen adama tüketme hakkı vermek demektir”. HALİL ASLAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.