• BIST 4.906,63
  • Altın 1189.405
  • Dolar 19.0252
  • Euro 20.4809
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 4 °C

Eğitime ayrılan pay yetersiz

Eğitime ayrılan pay yetersiz
Eğitime ayrılan pay yetersiz

“Yıllardır eğitime ayrılan ödenekler yüksek enflasyon karşısında sadece rakamsal olarak artmakta, doğrudan eğitim hizmetlerine yönelik yatırımlar açısından hazırlanan merkezi bütçelerde gerçek anlamda reel bir artışın yapılmadığı görülmektedir. 2021 yılında 146 milyar 920 milyon TL olarak belirlenen MEB bütçesi, 2022 yılı için 189 milyar 11 milyon TL’ye yükselmiştir” diyen Deniz Ertunç, şöyle devam etti: “MEB bütçesinin her yıl olduğu gibi rakamsal olarak arttığı görülse de MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesine oranı 2021’de yüzde 10,69, 2022’de 10,79 olmuştur. MEB bütçesinin 2022 yılı milli gelire oranında ise 2021’e göre azalma olduğu görülmektedir. Anlaşılan odur ki MEB iki yıla yakın bir sürede öğrenme kayıplarını ortadan kaldırmak, eğitimde niteliği artırmak ve COVID-19 salgını koşullarında yeni derslik ve eğitim emekçisi ihtiyacını karşılayarak yüz yüze eğitimi sürekli kılmak için etkin bir çaba içinde olmayacaktır.Her fırsatta eğitime en çok payı kendilerinin ayırdığını iddia eden AKP hükümetleri döneminde, eğitim bütçesinin milli gelire oranı OECD ortalaması olan yüzde 6’nın yarısına bile ulaşmamıştır. Geçtiğimiz 19 yıl içinde MEB bütçesinin milli gelire oranı çok az artmış olmasına rağmen, belirlenen rakamlar ihtiyacın çok altında kalmış ve eğitim harcamalarının esas yükü, büyük ölçüde velilerin sırtına yıkılmıştır. MEB bütçesinin Merkezi Yönetim Bütçesi içindeki büyüklüğünün temel nedeni, iktidarın eğitime verdiği önemden değil, büyük ölçüde personele yapılan zorunlu harcamalardan kaynaklanmaktadır. Bu durumun farkında olan MEB, eğitim emekçilerini esnek, kuralsız ve güvencesiz çalıştırmak için gece gündüz çalışmakta, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamasında ısrar etmeyi sürdürmektedir. Okullardaki yardımcı hizmetli personel açığının giderilmemesi, salgın koşullarında yeterli bütçenin ayrılmaması uygulamasının önümüzdeki süreçte de sürdürülmesi kabul edilemez.   MEB bütçesinin büyük bölümü personel giderleri (yüzde 70) ve sosyal güvenlik devlet primi giderlerine (yüzde 11) gitmektedir. Başka bir ifadeyle, her yıl eğitime bütçeden en çok payı ayırdıklarını iddia edenler, bu payın yüzde 81’inin zorunlu olarak personel harcamalarına ayrıldığını özellikle gizlemeye çalışmaktadır. 2022 MEB bütçesi içinde mal ve hizmet alım giderlerinin payı yüzde 8, sermaye giderleri yüzde 8, cari transferler (kar amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler, hane halkına yapılan transferler) yüzde 3’tür.  2022 MEB bütçesinin bizlere gösterdiği en açık gerçek, eğitimde yaşanan yoğun ticarileşme sürecinin artarak devam edeceği, velilerin cebinden yapacağı eğitim harcamalarının belirgin bir şekilde artacağıdır. Türkiye ile diğer OECD ülkeleri arasında kademeler düzeyinde yapılan eğitim harcamaları arasındaki farklılıklar her geçen yıl artmaktadır. Devletin eğitim harcamalarına yaptığı katkı yıllar içinde istikrarlı bir şekilde azalırken, hane halkının cebinden yaptığı eğitim harcamalarının payı artmaya devam etmektedir. Türkiye’nin ‘Eğitime en çok payı ayırıyoruz’ söyleminin gerçeği yansıtmadığını görmek için hane halkının cebinden yaptığı eğitim harcamalarının son 19 yılda ne kadar arttığına bakmak yeterlidir.” HALİL ASLAN

 
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2010 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.