IHA0310417-YRL/03-06-2010/310417/F:5 YRL
Tavşanlı Beyazay Engelliler Derneği tarafından düzenlenen karşılama konvoyuna kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı. İlhan Dirgin’i Kütahya Tavşanlı yolunda karşılayan konvoy, Dirgin’i şehir merkezinde gezdirdi.
Daha sonra Cumhuriyet Meydanı’nda bir program gerçekleştirildi. Programda konuşan İHH İnsani Yardım Derneği Gönüllüsü İlhan Dirgin, İsrail askerlerinin sabah namazını kıldığı sırada gemilerine saldırdığını söyleyerek, çok sayıda şehit verdiklerini anlattı.
İsrail askerlerinin yaşlı, çocuk ve kadın dinlemeden herkesi ıslak zeminlere oturttuğunu daha sonra uzun süre psikolojik olarak işkence gördüklerini dile getiren İlhan Dirgin, “İsrail kendinden bekleneni yaptı. Sabah namazını kıldığımız sırada yanımıza ses ve sis bombaları düşmeye başladı. Helikopterlerle denizden alınan sular üzerimize döküldü. Sonra askerler içeri girdiler. Bizim kardeşlerimiz de refleks olarak savunmaya geçtiler. Hiçbirimizde silah yoktu. Ancak şehit sayımız artınca beyaz bayrak salladık. Askerler gemiye binince savunmasız olduğumuz halde bize saldırdılar. Kelepçelediler. Kardeşlerimize ateş ederek şehit ettiler. Ancak orada yaralı durumdaki, vücutlarında hala kurşun bulunan kardeşlerimiz, en küçük bir korku hissine kapılmadan güle güle, tebessüm ederek durdular. Bu durum da İsrail askerlerini çileden çıkarıyordu. Gemide Müslüman, papaz, ateist olmak üzere çok değişik inançta ve devletten insanlar vardı. Ortak amaç Gazze’deki zulme son vermekti. Biz bu davranışımızla tüm dünyanın dikkatini buraya çekmeyi hedefledik. İsrail Gazze zulmüne son vermedikçe, ambargoyu kaldırmadıkça dik duruşumuz ve etkinliklerimiz devam edecektir. Biz zaten gemideki kardeşlerimizle sık sık buluşma kararı aldık. Her yıl aynı günde bir araya geleceğiz” diye konuştu.
Dirgin, Gemide şehit olan gönüllüler için gıyabi cenaze namazı kılınması arzusunda olduğunu belirterek, “Yarın (bugün) Cumhuriyet Meydanı’nda toplanalım ve bu şehit kardeşlerimiz için gıyabi cenaze namazı kılalım. Gemimizde İsviçreli Nidal kardeşimiz vardı. Müslüman’dı. 17 senedir annesini görmüyor fakat telefonla konuşuyorlar. Annesi Amerika’da kendisi İsviçre’de. Gemimiz Kıbrıs açıklarındayken annesinin vefat haberini alıyor. Gemideki mobil telefondan aramış, annesinin vefat ettiğini öğrenmiş. Bu dakikadan sonra sürekli gemide bir kenara çekilip sessiz sessiz yas tutuyor. İçin için ağlıyordu. Bizler gemide bu kardeşimizin annesi için gıyabi cenaze namazı kılma kararı aldık. Bu durumdan kardeşimiz o kadar memnun oldu ki. Hepimizin boğazına sarılıp hüngür hüngür ağlıyordu. Bu da gemide yaşadığımız ilginç anlardan biriydi” şeklinde konuştu.
İlhan Dirgin’in eşi Havva Dirgin ise kendilerine destek olan herkese teşekkür ederek, İsrail zulmüne dikkat çekilmek amacıyla gerçekleştirilen bu etkinliğe katılan tüm gönüllüleri tebrik etti. Havva Dirgin şehit olan gönüllülere rahmet, ailelerine de sabır diledi.
Gazze’ye yardım götüren ve uluslar arası sularda İsrail tarafından saldırıya uğrayan gemi konvoyunda bulunan İlhan Dirgin İsrail askerleri tarafından diğer gönüllülerle birlikte tutuklanmış ve kendisinden haber alınamamıştı.
Tavşanlı Beyazay Engelliler Derneği tarafından düzenlenen karşılama konvoyuna kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı. İlhan Dirgin’i Kütahya Tavşanlı yolunda karşılayan konvoy, Dirgin’i şehir merkezinde gezdirdi.
Daha sonra Cumhuriyet Meydanı’nda bir program gerçekleştirildi. Programda konuşan İHH İnsani Yardım Derneği Gönüllüsü İlhan Dirgin, İsrail askerlerinin sabah namazını kıldığı sırada gemilerine saldırdığını söyleyerek, çok sayıda şehit verdiklerini anlattı.
İsrail askerlerinin yaşlı, çocuk ve kadın dinlemeden herkesi ıslak zeminlere oturttuğunu daha sonra uzun süre psikolojik olarak işkence gördüklerini dile getiren İlhan Dirgin, “İsrail kendinden bekleneni yaptı. Sabah namazını kıldığımız sırada yanımıza ses ve sis bombaları düşmeye başladı. Helikopterlerle denizden alınan sular üzerimize döküldü. Sonra askerler içeri girdiler. Bizim kardeşlerimiz de refleks olarak savunmaya geçtiler. Hiçbirimizde silah yoktu. Ancak şehit sayımız artınca beyaz bayrak salladık. Askerler gemiye binince savunmasız olduğumuz halde bize saldırdılar. Kelepçelediler. Kardeşlerimize ateş ederek şehit ettiler. Ancak orada yaralı durumdaki, vücutlarında hala kurşun bulunan kardeşlerimiz, en küçük bir korku hissine kapılmadan güle güle, tebessüm ederek durdular. Bu durum da İsrail askerlerini çileden çıkarıyordu. Gemide Müslüman, papaz, ateist olmak üzere çok değişik inançta ve devletten insanlar vardı. Ortak amaç Gazze’deki zulme son vermekti. Biz bu davranışımızla tüm dünyanın dikkatini buraya çekmeyi hedefledik. İsrail Gazze zulmüne son vermedikçe, ambargoyu kaldırmadıkça dik duruşumuz ve etkinliklerimiz devam edecektir. Biz zaten gemideki kardeşlerimizle sık sık buluşma kararı aldık. Her yıl aynı günde bir araya geleceğiz” diye konuştu.
Dirgin, Gemide şehit olan gönüllüler için gıyabi cenaze namazı kılınması arzusunda olduğunu belirterek, “Yarın (bugün) Cumhuriyet Meydanı’nda toplanalım ve bu şehit kardeşlerimiz için gıyabi cenaze namazı kılalım. Gemimizde İsviçreli Nidal kardeşimiz vardı. Müslüman’dı. 17 senedir annesini görmüyor fakat telefonla konuşuyorlar. Annesi Amerika’da kendisi İsviçre’de. Gemimiz Kıbrıs açıklarındayken annesinin vefat haberini alıyor. Gemideki mobil telefondan aramış, annesinin vefat ettiğini öğrenmiş. Bu dakikadan sonra sürekli gemide bir kenara çekilip sessiz sessiz yas tutuyor. İçin için ağlıyordu. Bizler gemide bu kardeşimizin annesi için gıyabi cenaze namazı kılma kararı aldık. Bu durumdan kardeşimiz o kadar memnun oldu ki. Hepimizin boğazına sarılıp hüngür hüngür ağlıyordu. Bu da gemide yaşadığımız ilginç anlardan biriydi” şeklinde konuştu.
İlhan Dirgin’in eşi Havva Dirgin ise kendilerine destek olan herkese teşekkür ederek, İsrail zulmüne dikkat çekilmek amacıyla gerçekleştirilen bu etkinliğe katılan tüm gönüllüleri tebrik etti. Havva Dirgin şehit olan gönüllülere rahmet, ailelerine de sabır diledi.
Gazze’ye yardım götüren ve uluslar arası sularda İsrail tarafından saldırıya uğrayan gemi konvoyunda bulunan İlhan Dirgin İsrail askerleri tarafından diğer gönüllülerle birlikte tutuklanmış ve kendisinden haber alınamamıştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.