Sağlık Sen UŞak ŞubeBaşkanı Muhammet Ali Aloğlu, sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunları anlattı. 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle gazetecilere açıklama yapan Sağlık Sen Uşak Şube Başkanı Muhammet Ali Aloğlu, sağlık çalışanlarının büyük bir yükün altında olduğunu ifade etti. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Aloğlu, “Sağlık çalışanları; aşırı iş yükü, ücret adaletsizliği, düzensiz ve uzun çalışma süreleri, malpraktis ve şiddet gibi sorunlarla uzunca bir zamandan beri mücadele ediyor. Bunun yanında, pandemi ile iş yükü kat be kat artan sağlık çalışanları, insanımıza şifa dağıtmak için insanüstü bir gayretle çalıştı ve halen de bu şekilde çalışmaktadır. Salgın bizlere ülkemizde kısıtlı insan gücü ile yüksek düzeyde sağlık hizmeti sunulduğunu gösterdi. Elbette bu sağlık çalışanlarının üstün fedakarlığıyla oldu. Ancak gelinen son noktada, bunun bu şekilde sürdürülebilir olmadığı açıkça ortada. Bugün kamuda görevli başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanları tek tek istifa etmekte, sağlık hizmetlerinin sunumunda önemli sıkıntılar yaşanmaktadır. Sorunların ve sıkıntıların devam etmesi Türkiye ‘sağlık sisteminin’ geleceği adına önemli riskler içermektedir.” diye konuştu.
Sağlık çalışanlarının sorunlarının temelinde istihdam yetersizliğinin önemli rol oynadığının altını çizen Aloğlu, “Bu sorun, ücret yetersizliği ve adaletsizliği ile desteklendiğinde ise içinden çıkılmaz bir hale dönüşmektedir. Buna karşın başta hekimler olmak üzere sağlık emekçileri çareyi özel sektöre veya yurt dışına gitmekte bulmaktadır” ifadelerini kullandı.
Doktorlar hakkında da konuşan Aloğlu, “Sorunlar tıpkı diğer sağlık emekçilerinde olduğu gibi aşırı iş yükü, düzensiz ve uzun çalışma süreleri, ücret adaletsizliği, malpraktis ve şiddet gibi sorunlardan oluşmaktadır. Yapmış olduğumuz çalıştaylar, saha incelemeleri ve anketlerle bu durum çok net bir şekilde ortaya konmuştur. Bu sorunlar karşısında bir arayış içine giren hekimler çareyi büyük ölçüde özel hastanelere geçişte bulmaktadır. Elbette yurt dışına gidenler de olmaktadır. Ancak hekimlerin bu tercihini ‘kaçış’ olarak değerlendirmek doğru değildir. Bu durum tamamen daha iyi şartlarda ve daha güvenli ortamda çalışma isteğinin bir sonucudur. Durumun bu noktaya geleceğini aylar, hatta yıllar öncesinden ifade ettik. Ne yazık ki sorunların üzerine kararlılıkla gidilmedi” şeklinde konuştu. Ülkenin sağlıkta yetişmiş insan gücünü kaybetmemek ve nitelikli sağlık hizmetinin sürdürülebilirliğini sağlamak adına “Bulma ve Tutma Stratejisi” geliştirilmesini önerdiklerini söyleyen Aloğlu, “Salgın süreci, sağlık hizmetlerinin önemini hepimize bir defa daha göstermiştir. O nedenle, bu süreçten de dersler çıkararak sağlık sisteminin yükünü kaldıracak daha çok sağlık personelin istihdam edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca başta hekimler olmak üzere tüm çalışanların özellikle ücret noktasında sıkıntı yaşaması gerektiğini de düşünüyoruz” diye konuştu.
Aloğlu, şu önerileri de sıraladı: “Sağlık emekçilerinin motivasyonlarının ve iş doyumlarının arttırılması ve istifa sayılarının azaltılması adına ekonomik özlük hakları ve sosyal hakları özel sektör ile rekabet edecek şekilde güçlendirilmelidir. Çalışanların artan iş yüklerinin azaltılması amacıyla mevcut işleyiş kapsamlı bir şekilde ele alınarak gerekli müdahaleler yapılmalıdır. Hekim işgücünden verimli şekilde istifade edilebilmesi için makul ve kabul edilebilir ücret düzeyinin sağlanmasına ilişkin gerekli düzenlemeler acilen yapılmalıdır. Sabit ek ödemeler 2,5 kat arttırılmalı, merkezi bütçeden ödenerek hastane bütçesinden ödemeye son verilmelidir. Halen Sağlık Bakanlığı sağlık tesislerinde uygulanan performans sisteminin rehabilite edilmesi ve yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Hekimlerin ve de diğer sağlık çalışanlarının maruz kaldığı mobbing olgusunun azaltılması için gerekli çözümler üretilmelidir. SABİM ve CİMER‟e ait şikayetlerin Mobbing amaçlı kullanılmasının önüne geçecek tedbirler alınmalı, yapılan şikayetler ön elemeden geçirilmeden ya da doğruluğu kesinleşmeden doğrudan sağlık çalışanlarına soruşturma açılarak işleme alınmamalıdır. Malpraktis davalarının getirdiği tazminat ödemelerine karşı tüm sağlık çalışanları tam koruma altına alınmalıdır. Kamuda çalışan hekimlerin mesai saatlerindeki hizmetlerinde etkililiği sağlamak kaydıyla, mesai dışı çalışmaları ile ilgili kısıtlamaların azaltılması veya kaldırılması düşünülmelidir. Sağlık hizmetine başvurudaki aşırılıklar kontrol altına alınmalı ve hekim hemşire gibi sağlık çalışanlarından insanüstü bir performans beklemek yerine verimliliğin esas alındığı çalışma standartları belirlenmelidir. İstihdam probleminin önüne geçebilmek adına tıp fakültelerinin kontenjanları arttırılmalıdır. Hemşire ve ebe eksikliğini gidermek adına bu alanda daha çok istihdam sağlanmalıdır.” HABER: BERKAY ÖZYAYLA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.