Şişmanlığın, daha çok endüstrileşmiş ve gelişmiş ülkelerde, köylere göre daha çok kentlerde, erkeklere göre kadınlarda, sigarayı bırakanlarda ve alkol alanlarda rastlandığını belirten Diyetisyen Nursel Anıl, “Şişmanlığın sebepleri arasında sosyo ekonomik ve fiziksel faktörler, metobolik ve hormonal bozukluklar ile genetik faktörlerin etkilerinin olduğunu biliyoruz. Ancak kontrol altına alınmadığında insanlarda psikolojik bozukluklara, vücut ağırlığından kaynaklanan eklem ağrılarına, fiziksel hareketsizliğe ve özellikle de çeşitli hastalıklara zemin hazırlamak suretiyle yaşam süremizin kısalmasına neden oluyor. Sağlıklı bir yaşam sürmek ve şişmanlığı önlemek için yapılması gerekenlerin başında diyet gelmektedir. Ancak diyet tek başına yapılmamalı, egzersizlerle desteklenmelidir. Eğer kişiler yine de kurtulamıyor ve bu sorunu yaşamaya devam ediyorlarsa ilaç tedavisi ve cerrahi tedaviler gerekebilir” dedi.
Şişmanlığın sağlıklı ve dengeli beslenerek, spor yaparak önlenebileceğini, diyet yapılacaksa da mutlaka uzmanlar kontrolünde yapılması gerektiğini belirten Anıl, gerekli tahliller ve ölçümlerle vücudun ihtiyacı olan karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineral değerlerinin belirlenerek kişinin beslenme alışkanlıklarına özgü ve kişiye özel programlarla yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.